SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CENAİZ BAHSİ

<< 3178 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِي حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سِمَاكٍ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ سَمُرَةَ قَالَ صَلَّى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى ابْنِ الدَّحْدَاحِ وَنَحْنُ شُهُودٌ ثُمَّ أُتِيَ بِفَرَسٍ فَعُقِلَ حَتَّى رَكِبَهُ فَجَعَلَ يَتَوَقَّصُ بِهِ وَنَحْنُ نَسْعَى حَوْلَهُ

 

Cabir b. Semure demiştir ki:

 

Nebi (s.a.v.) İbn Dahdah'ın cenaze namazını kıl(dir) mışti. (o namazda) biz de vardık. (Namaz'dan) sonra (cenaze kabre götürülürken binmesi için kendisine) bir at getirildi de (at'a binmedi orada) bekletti. Nihayet (dönüşte o'na) bindi ve at'ı şah'a kaldırmaya başladı. Biz de etrafında koşuyorduk.

 

 

İzah:

Müslim, cenâiz; Tirmizî, cenâiz

 

İbn Dahdah'ın ismi kesin bir şekilde bilinmiyor. Bazıları ise, ondan. Ebû Da'hdah diye bahsetmektedirler.

 

Görülüyor ki, Hz. Nebi ölüyü kabre götürürken yaya gitmeyi tercih etmiş, binmesi için kendisine getirilen hayvana binmeyi kabul etmemiş ona ancak dönüşte binmiştir.

 

Nitekim Tirmizî'nin Sünen'indeki "Rasülullah (s.a.v.) İbn Dahdah'ın ce­nazesi ardınca yaya yürüdü ve (dönüşte) at üzerinde döndü." mealindeki hadis-i şerifle Müslim'in rivayet ettiği "Nebi (s.a.v.)'e çıplak bir at ge­tirdiler de İbn Dahhah'ın cenazesinden dönerken ona bindi. Biz de Rasülul­lah (s.a.v.)'in etrafında yürüyorduk." anlamındaki hadis-i şerif bu gerçeği ifade etmektedir.

 

Bu mevzuda Müslim'in rivayet ettiği diğer bir hadis-i şerif de şu meal­dedir: Rasülullah (s.a.v.) İbn Dahhah'ın cenaze namazını kıldı. Sonra kendisi­ne çıplak bir at getirildi. Atı bir adam tutarak Rasülullah (s.a.v.) bindi, derken at şahlanmaya başladı. Biz de onu takibediyor, arkasından koşuyorduk. Bu arada cemaatten biri şunları söyledi: "Nebi (s.a.v.) -Çenette İbn Dah­dah için asılmış nice hurma salkımları vardır- buyurdu."[Müslim, cenâiz]

 

Nevevî'nin açıklamasına göre, ashab-ı kiramın, Rasûlullah'm İbn Deh-dah hakkında buyurduğu "İbn Dahdah için cennette asılmış nice hurma sal­kımı vardır" sözünü aralarında konuşmalarının sebebi şudur:

 

"Bir yetim Hz. Ebû Lübabe ile bir hurmalık hakkında davaya düşmüş, Rasülullah (s.a.v.) da Ebû Lübabe'ye hurmalığı yetime vermesini tavsiye et­miş, fakat "Bu hurmalığa karşılık çenette sana hurma salkim(lar)ı var" de­diği halde, Ebû Lübabe buna razı olmamış ve yetim ağlamış. O zaman Ebû Dahdah bunu işiterek Ebû Lübabe'ye kendi bahçesini vermek suretiyle hur­malığı ondan satın almış, sonra Nebi (s.a.v.)'e:

 

Ben bu bahçeyi bu yetime verirsem, bana da çenette hurma var mı? diye sormuş Rasülullah (s.a.v.) de:

 

"Evet Ebû Dahdah için de çenette nice hurma salkımları vardır." bu­yurmuş. İşte cemaattan bir zat bu hadiseyi hatırlayarak Ebû Dahhah'ın ce­nazesinden dönüşte arkadaşlarına bahsetmiştir.[Davudoğlu Ahmed, Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, V-238.]